Laiklik, devletin dini kurallardan bağımsız hareket etmesi ve din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması anlamına gelir. Modern toplumların temel ilkelerinden biri olan laiklik, tarih boyunca birçok filozof, lider ve hukukçu tarafından savunulmuş ve geliştirilmiştir. Peki, laiklik kavramını kim buldu ve bu kavram nasıl gelişti? Bu yazımızda laikliğin kökenlerini, tarihsel süreçte nasıl şekillendiğini ve günümüzde nasıl uygulandığını ele alacağız.
Laiklik Kavramının Kökeni
Laiklik kavramının kökenleri, Antik Çağ’a kadar uzanmaktadır. Din ve devlet işlerinin ayrılması fikri, tarih boyunca farklı medeniyetlerde ve düşünürler tarafından ele alınmıştır.
Antik Çağ ve Ortaçağ’da Laiklik
Antik Yunan filozofları, özellikle Sokrates, Platon ve Aristoteles, yönetimin dini otoritelerden bağımsız olması gerektiğini savunmuşlardır. Roma İmparatorluğu döneminde, devlet dini bir yapıya sahip olsa da hukuk sistemi büyük ölçüde seküler temellere dayanıyordu. Orta Çağ’da ise Avrupa’da kilise ve devlet arasındaki güç mücadelesi laiklik fikrinin doğmasına zemin hazırlamıştır.
Aydınlanma Çağı ve Modern Laiklik
Laiklik kavramı, özellikle 17. ve 18. yüzyılda Aydınlanma Çağı düşünürleri tarafından şekillendirilmiştir. John Locke, Jean-Jacques Rousseau ve Voltaire gibi filozoflar, devletin dini etkilerden arındırılması gerektiğini savunmuşlardır. Fransız Devrimi’nin ardından 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi, laik yönetim anlayışının temel taşlarından biri olmuştur.

Laikliği Geliştiren Düşünürler ve Liderler
Laiklik, birçok düşünür ve devlet adamının katkılarıyla şekillenmiş ve gelişmiştir.
John Locke
John Locke, din özgürlüğünü savunan ve devletin din işlerine müdahale etmemesi gerektiğini ileri süren önemli bir filozoftur. “Hükümet Üzerine İkinci İnceleme” adlı eserinde, bireysel özgürlüklerin korunması gerektiğini vurgulamıştır.
Voltaire
Voltaire, dini baskılara karşı çıkarak laik bir devletin gerekliliğini savunan Aydınlanma düşünürlerinden biridir. “Candide” ve diğer eserlerinde, kilisenin siyasi gücüne karşı eleştirilerde bulunmuştur.
Jean-Jacques Rousseau
Rousseau, “Toplum Sözleşmesi” adlı eserinde halk egemenliği fikrini öne sürerek, dinin bireysel bir inanç meselesi olduğunu ve devlet yönetiminden ayrılması gerektiğini belirtmiştir.
Napolyon Bonapart
Napolyon, 1801’de imzalanan Konkordat Anlaşması ile Fransa’da devlet ile kilise arasındaki ilişkileri düzenlemiş, dini kurumların devlet üzerindeki etkisini sınırlandırmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk, laikliği anayasal bir ilke haline getiren liderlerden biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından yapılan reformlarla, dinin devlet işlerinden tamamen ayrılması sağlanmış ve modern laik bir sistem oluşturulmuştur.
Laiklik İlkesi Günümüzde Nasıl Uygulanıyor?
Günümüzde laiklik, farklı ülkelerde farklı şekillerde uygulanmaktadır.
Fransa Modeli
Fransa, katı laiklik anlayışına sahip ülkelerden biridir. 1905’te yürürlüğe giren yasa ile devlet ve din işleri tamamen ayrılmış, dini sembollerin kamusal alanlarda kullanılmasına kısıtlamalar getirilmiştir.
ABD Modeli
ABD’de laiklik, din ve devlet işlerinin ayrılmasıyla sağlanmış, ancak bireylerin dini inançlarını özgürce yaşayabilmeleri için geniş bir alan bırakılmıştır.
Türkiye Modeli
Türkiye, 1928’de yapılan anayasa değişikliğiyle laik bir devlet olduğunu ilan etmiştir. 1937 yılında ise laiklik, anayasanın değiştirilemez maddelerinden biri haline gelmiştir. Türkiye’de laiklik, din ve devlet işlerinin tamamen ayrılmasını sağlarken, aynı zamanda din ve vicdan özgürlüğünü de güvence altına almıştır.

Sıkça Sorulan Sorular
Laiklik kavramı hakkında en çok merak edilen soruları ve cevaplarını aşağıda bulabilirsiniz.
Laikliği kim buldu?
Laiklik belirli bir kişi tarafından icat edilmemiştir. Antik Yunan filozoflarından Aydınlanma Çağı düşünürlerine ve modern devlet adamlarına kadar birçok kişi laiklik fikrinin gelişimine katkıda bulunmuştur.
Laiklik hangi ülkelerde uygulanmaktadır?
Laiklik, Fransa, ABD, Türkiye, Almanya ve Hindistan gibi birçok ülkede farklı şekillerde uygulanmaktadır.
Laiklik ile sekülerizm arasındaki fark nedir?
Laiklik, devletin dini etkilerden bağımsız olmasını ifade ederken, sekülerizm genel olarak bireylerin ve toplumun din dışı yaşam biçimlerini benimsemesini ifade eder.
Laikliğin avantajları nelerdir?
Laiklik, dini özgürlükleri korur, toplumsal barışı destekler ve devletin tarafsız bir şekilde yönetilmesini sağlar.
Laiklik dine karşı bir kavram mıdır?
Hayır, laiklik din karşıtı bir kavram değildir. Laiklik, dinin özgürce yaşanmasını güvence altına alırken, devletin herhangi bir dini benimsemesini veya dayatmasını engeller.
Türkiye’de laiklik ne zaman kabul edildi?
Türkiye’de laiklik, 1928 yılında anayasal bir ilke haline getirilmiş ve 1937 yılında anayasanın değiştirilemez maddelerinden biri olarak eklenmiştir.
Laiklik ile demokrasi arasındaki ilişki nedir?
Laiklik, demokrasinin temel ilkelerinden biridir. Demokratik toplumlarda bireyler, herhangi bir dini inanca sahip olma veya olmama özgürlüğüne sahiptir ve devlet bu konuda tarafsız kalmalıdır.
Laik olmayan ülkelerde yönetim nasıldır?
Laik olmayan ülkelerde din, devlet yönetiminde önemli bir rol oynar. Bu tür sistemlerde yasalar dini kurallara dayalı olabilir ve bireysel özgürlükler sınırlanabilir.



