Laiklik, devletin din ve inanç konularında tarafsız kalmasını ifade eden bir yönetim ilkesidir. Modern demokrasilerin temel taşlarından biri olan laiklik, bireylerin inanç özgürlüğünü güvence altına alırken devlet yönetiminin dini kurallardan bağımsız olmasını sağlar. Bu yazımızda laikliğin ne olduğu, tarihçesi, farklı ülkelerde nasıl uygulandığı ve laiklik hakkında sıkça merak edilen konulara değineceğiz.
Laiklik Nedir?
Laiklik, devletin dini kurumlardan ve inanışlardan bağımsız olmasını sağlayan bir yönetim anlayışıdır. Bu ilke, bireylerin dini inançlarını özgürce yaşayabilmelerini temin ederken, devletin tüm dinlere eşit mesafede durmasını sağlar.
Laikliğin Temel İlkeleri
Laikliğin temel ilkeleri arasında din ve devlet işlerinin ayrılması, inanç özgürlüğünün sağlanması ve hukukun dini kurallara dayanmaması bulunur. Bu ilkeler, bireylerin farklı inançlara sahip olsalar bile eşit haklara sahip olmasını garanti eder.
Laikliğin Tarihçesi
Laiklik kavramı, Aydınlanma Çağı ile birlikte Avrupa’da yaygınlaşmaya başlamış ve Fransız Devrimi ile kurumsal bir yapıya bürünmüştür. Osmanlı İmparatorluğu’nda Tanzimat Fermanı ile başlayan laikleşme süreci, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla anayasal bir ilke haline gelmiştir.

Dünyada Laiklik Uygulamaları
Laiklik anlayışı, ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. Bazı ülkeler katı laiklik uygularken, bazıları din ve devlet işlerini belirli ölçülerde iç içe geçirmiştir.
Fransa’da Laiklik
Fransa, laikliği en katı şekilde uygulayan ülkelerden biridir. 1905 yılında kabul edilen yasa ile din ve devlet işleri tamamen ayrılmış, devlet dini kuruluşlara finansal destek sağlamaktan vazgeçmiştir.
ABD’de Laiklik
ABD’de laiklik, bireysel inanç özgürlüğü üzerine kurulmuştur. Anayasanın Birinci Maddesi, devletin herhangi bir dini desteklememesi veya engellememesi gerektiğini belirtir.
Türkiye’de Laiklik
Türkiye’de laiklik ilkesi, 1928 yılında Anayasa’dan “Devletin dini İslam’dır” ibaresinin çıkarılmasıyla resmi olarak başlamış, 1937’de ise anayasal bir ilke haline gelmiştir. Türkiye’de laiklik, din ve devlet işlerinin ayrılması, eğitimin laik temellere oturtulması ve hukukun dini kurallardan bağımsız olması prensiplerine dayanır.
Laikliğin Toplum ve Hukuk Üzerindeki Etkileri
Laiklik, toplumsal barışı ve hukukun üstünlüğünü sağlamak açısından büyük önem taşır. Bu ilke, farklı inanç gruplarının bir arada yaşayabilmesine olanak tanırken, hukuk sisteminin tüm vatandaşlara eşit şekilde uygulanmasını sağlar.
Eğitimde Laiklik
Laik eğitim sistemi, bilimsel ve objektif bilgiyi esas alarak bireylerin özgür düşünmesini teşvik eder. Laik bir eğitim anlayışı, farklı inançlara sahip bireylerin eşit şekilde eğitim almasını güvence altına alır.
Hukukta Laiklik
Laiklik, hukukun dini kurallara dayanmamasını sağlar. Böylece kanunlar, tüm vatandaşlara eşit şekilde uygulanır ve bireyler inançlarına bakılmaksızın adalet önünde eşit haklara sahip olur.

Sıkça Sorulan Sorular
Laiklik hakkında en çok merak edilen sorular ve yanıtları aşağıda yer almaktadır.
Laiklik ile sekülerizm arasındaki fark nedir?
Laiklik, devletin din ile ilişkisini düzenleyen bir kavramken, sekülerizm daha geniş bir anlam taşıyarak toplumun genel olarak dinin etkisinden uzaklaşmasını ifade eder.
Laiklik dinsizlik midir?
Hayır, laiklik dinsizlik değildir. Laiklik, bireylerin inançlarını özgürce yaşayabilmelerini sağlarken, devletin herhangi bir dini benimsememesini ifade eder.
Laik bir devlet nasıl olmalıdır?
Laik bir devlet, tüm inançlara eşit mesafede durmalı, vatandaşlarına din veya inanç zorlamasında bulunmamalı ve hukuki düzenlemelerini dini kurallardan bağımsız olarak yapmalıdır.
Türkiye’de laiklik nasıl uygulanmaktadır?
Türkiye’de laiklik, devletin dini kurumlardan bağımsız olması, eğitimin laik ilkelere dayanması ve hukukun dini referanslardan arındırılması prensiplerine dayanmaktadır.
Laikliğin faydaları nelerdir?
Laiklik, toplumsal barışı sağlar, farklı inanç gruplarının özgürce yaşayabilmesine olanak tanır ve hukukun herkese eşit şekilde uygulanmasını garanti eder.
Hangi ülkeler laik değildir?
Vatikan, İran ve Suudi Arabistan gibi bazı ülkeler, resmi bir dini yönetim biçimi benimsemiş olup, laik bir yönetim anlayışı benimsememektedir.



